Eğer bu linke tıklayıp bu satırları okumak için geldiyseniz, doğayla bir derdiniz var demektir.
Sahi nerede, ne zaman, nasıl koptuk biz doğadan, doğamızdan?
Doğayla olan o kadim, kutsal ve çabasız bağımızı nerede, neden, nasıl yitirdik?
Doğa tanımımız neydi de ne oldu? Peki neden doğayla bağ kurmak bu kadar önemli? O bağı kuramayan, doğayla bağlarının kopuk olduğunun dahi farkında olmayanlar için tehlike ne?
Yoksa doğa artık çok havalı, moda bir kavram mı?
İnsanın doğayla bağının eskisi gibi olmadığını, doğaya ihtiyacı olduğunu anlaması; şifanın doğada olduğunun farkındalığına varması bir kırılma noktası, bir dönem noktası, bir milat.
“Hani güneş giren eve doktor girmez” derdik, girmezdi de.
Şimdi güneşi yeniden evimize davet etmek istediğimiz o yerdeyiz işte.
Doğayla yakınlaşıp bağlarımızı hatırlayıp temasa geçtikçe hayatımızda neler değişir, üzerinde ciddi ciddi düşünmeye başladığımız o kritik eşikteyiz.
Ne çok değer ve kavramın içi boşaltılmış; değerlerimiz neymiş de ne olmuş bihaber, hayat amacımız var mı, varsa biz o amacın neresindeyiz; doğa bu konuda bize nasıl bir rehber olabilir, konuşmaya başlamanın tam zamanı. Doğayla bağ kurmak artık aciliyeti olan bir konu.
“Doğa ile nasıl bağ kurarız?” sorusu, bizi aslında en önce kendimizle, ve kendimizden yola çıkarak çevremizle, hayatla, işimizle ve ailemizle nasıl bağlar kurduğumuz konusunda tatlı tatlı şifalandırmayı amaçlıyor.
Hepimizi sonsuz kaygı içinde yaşatan güvensizlik, kabul edememe, bırakamama, geçmişte takılı kalma veya sürekli gelecekte yaşama, anı kaçırma; korku, zaman kaybı, yetişememe, sabırsızlık, tatminsizlik gibi ortak hislerimize bir çatlak açıp ışık sızmasını sağlamayı hedefliyor.
Su akar yolunu bulur… Doğa boşlukları doldurur :) İnsan doğayla bağ kurduğunda, hiçbir şey eskisi gibi olmaz.
Bu atölyede ağlar, bağlar, temas ve açık kalple, doğamızla, doğayla bağ kurmaya bekliyoruz.
Ezcümle,
Şu anda en çok neye ihtiyacınız var?
Doğa size nasıl yardımcı olabilir?
Cevapların keşfine çıkıyoruz…
Merakınızı ve cömert kalbinizi alıp gelin. Ne de olsa bu ikili doğanızda var.
Atölye Lideri
Yonca Tokbaş, Ankara Lycée Charles De Gaulle Lisesi mezunu. Boğaziçi Üniversitesi’nde İngiliz Dili ve Edebiyatı okudu.
2000 yılında ailesiyle birlikte Dubai’ye taşındı. Schlumberger sonrasında ExxonMobil’de uzun yıllar çalıştı. 2007’de, Türkiye’nin ilk internet gazetesi yazarı olarak hurriyet.com.tr'de köşe yazıları yazmaya başladı ve 2018’e kadar Kelebek ve Elele de yazmaya devam etti. Eşzamanlı olarak Dünyanın önde gelen koçluk okullarından CTI - Co-Active Training Institute’da, koçluk eğitimini tamamladı.
İlk kitabı “Karışık Kuruşuk Şeyler” 2012 yılında yayınlandı. İkinci kitabı yolda. @4yaprakliyonca instagram hesabında aktif bir paylaşımcı.
Tutkusu olan yazarlığa odaklanmak; doğa için ve doğayla çalışmak amacıyla kurumsal hayattan 2012 yılında ayrıldı.
2009’da koşmaya başlayan Yonca, Adım Adım koşucusu olarak TEGV, TOFD, TEMA, TOG, Koruncuk, Buğday gibi STK’ lara koşarak 566binTL kaynak sağlamış, yardımseverlik koşusunda rekortmenliğe sahip koşucudur.
2014 yılında, fikir ve marka hakkı sahibi olduğu “Arı Sevgisi” Eğitimlerini TOG Gençlerine vermeye başladı. Şirince Ali Nesin Matematik Köyü, Bafa ve Kozan’da Türkiye’nin 4 bir yanından gelen üniversite öğrencileriyle yaptıkları eğitimler sonucu arılar adına nice farkındalık projeleri hayata geçirildi. Arı ve Zeytin denince akla gelen isimdir.
Kişisel girişimiyle Urla ve Balıkesir’de 3 ormanı var.
Yonca’nın iki ağaç arası mesafeyle başlayan koşu keyfi, maraton ve ultra maraton koşmaya kadar uzamıştır. Likya Yolu Ultra Maratonu’nu (255km 890m) bitiren ilk 3 Türk Kadınından biridir. Ultra Maraton Dünyasının Olimpiyatları olarak anılan Ultra Trail du Mont Blanc’da 56km bitirdi. Kürsülerde biten ulusal ve uluslararası ultra maratonları olduğu kadar, bitiremediği ve bıraktığı yarışları da var. Başarıyı madalya değil, severek çıkılan ve gidilen yol olarak tanımlar.
TEDx’de “Kır kabuğunu Çık” ve “Düştüğüme Sevindim”; TurkishWin’de “Sevmek en büyük aktivistlik” konuşmaları olan bir konuşmacı.
Yonca, Uluslararası Akredite Permakültür Tasarımcısı ve Eğitmeni olduğu gibi, Çiftçi Kayıt Sistemine kayıtlı bir çiftçidir.
Atölye Hakkında
Atölyemiz, 11.00 – 13.30 saatleri arasında gerçekleşecektir.
Zoom platformu üzerinden sunduğumuz online atölyemiz için kaydınızı yaptıktan sonra, etkinlik için bağlanacağınız link ve online deneyim hakkındaki faydalı ön bilgiler, etkinlikten 2 saat önce e-posta adresinize gönderilecektir.
