İlk kez 1987’de Birleşmiş Milletler’in Brudtland adlı raporunda kullandığı sürdürülebilirlik kavramı günümüzde çok sık karşılaştığımız bir kavram haline geldi. Sürekli olarak, daimi olmak anlamına gelen bu kavramda öncelikli amaç üretim yaparken mevcut düzeni korumak; bu sayede insanlığın ve dünyamızın yaşamını daimi kılabilmek ve gelecek nesillerin ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için devam edilir nitelikte bir miras bırakmaktır.
Çevre, sosyal ve ekonomik olmak üzere üç ana dalda faaliyet gösterilebilen bu kavram kapsamında Birleşmiş Milletler, 2030 yılı sonuna kadar ulaşmayı amaçladığı Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’ni oluşturdu. Nitelikli eğitim, toplumsal cinsiyet eşitliği, iklim krizi, suda yaşam, açlık ve yoksulluğa son, sanayi, yenilikçilik ve altyapı, ekonomik büyüme ve daha birçok konu üzerine, toplamda 17 başlık altında yer alan bu sorunları çözmeyi amaçlıyor.
Günümüzde sürdürülebilir bir yaşam için hemen her sektörden çeşitli işletmeler kendi faaliyet konularıyla ilgili olsun olmasın daha yaşanılır bir dünya için bu hedefler doğrultusunda çeşitli çalışmalar gerçekleştirerek destek veriyor. Peki dijital pazarlama sektöründe sürdürülebilirlik nasıl sağlanır?
Dijital dünyada soyut bir üretim gerçekleştiği için çevresel atığın da ortaya çıkmadığı düşünülüyor. Ancak dijitalde yürütülen her şey için enerji harcanıyor ve bu enerjinin ortaya çıkması için çoğunlukla yenilenemeyen kaynaklar kullanıyor. Bu kaynakların kullanımı küresel ısınmanın başlıca sebebi olan karbondioksit salınımı yapıyor ve iklim krizine neden oluyor.
Bu durumu önleyebilmek adına karbon ayak izini azaltmayı, karbon nötr olmayı hatta karbonsuz faaliyet göstermeyi hedeflemeliyiz.
Gereksiz dosyaların, e-postaların, fotoğraf ve videoların hepsi dijital atıktır. Bu atıklar, biz onları kullanmasak bile enerji tüketmeye devam ediyor. Bu nedenle dijital atıkları silerek hem karbon ayak izimizi azaltabilir hem de elektronik aletlerimizin ömrünü uzatabiliriz.
*Tarama geçmişini silmek
*Otomatik senkronizasyonu ve konum servislerini kapalı tutmak
*Dosya boyutlarını küçültmek
*Kullanılmayan uygulamalara yer vermemek
*Çöp kutusunu düzenli olarak boşaltmak
*Abonelikleri azaltmak
*E-postaları hafifletmek
*Ağır dosyaları eklemek yerine aktarmak
gibi basit yöntemlerle uzun vadede oldukça etkili sonuçlar alabiliriz.
Bu, 1196 adet plastik poşet kullanmakla veya araba ile 362 kilometre yol gitmekle eş değer bir oran.
Kullandığınız elektrikten uçak seyahatlerinize, toplu taşıma yerine şahsi araç yolculuklarından elektronik cihaz sayınıza kadar her şey karbondioksit salınımını tetikliyor. Enerji verimliliklerine göre sınıflandırılan elektronik cihazlarda en verimli ürünleri seçerek hatta kısa mesafeli yerlere araba yerine yürüyerek ulaşarak bile karbon ayak izinizi azaltabilir, bu sayede bütçenize katkı ve sağlığınıza fayda sağlayabilirsiniz. Enerji kullanımını minimum seviyeye indirerek iklim krizine engel olmak aslında bu kadar kolay.
Bugün yapacağımız yeşillendirme çalışmaları karbon emisyonlarını 2030 yılına kadar %20 oranında azaltabilir. Gelin hayatın her alanında birlikte daha sürdürülebilir yaşayalım, yarınlara daimi bir dünya bırakalım!