Dijitalizasyon (digitalization), günümüzde sürekli gelişen teknoloji ile var olan iş modellerinin değişmesidir. IMF’in tanımına göre dijitalizasyonun kapsamı çok geniştir ve çeşitli yeni uygulamaları kapsar. İş modellerinde ve ürünlerde ekonomiyi ve sosyal etkileşimleri dönüştürür. Bir yandan yeniliklere olanak tanırken bir yandan da artık eskide kalmış uygulamaların kullanımını geçersiz kılar. Yeniliklere örnek vermek gerekirse, bulut teknolojileri, sensörler, bigdata ve 3D baskı diyebiliriz.
Dijitalizasyon ve sayısallaşma bazen birbiri yerine kullanılan terimler olsa da ikisi birbirinden farklı kavramlardır. Sayısallaşma (digitization), fiziksel olarak saklanan bir bilginin dijitale aktarılmasıdır. Arşivlerde kalan bilgilerin dijital ortamda yer edinmesine olanak sağlar. Dijital dönüşüm (digital transformation) ise işlenir hale gelen bu bilgilerin ışığında daha etkin bir hizmet verebilmek için kurumsal kültüre yönelik radikal değişiklikleri; çalışanların, iş süreçlerinin, ürünlerin ve modellerin dönüşümünü ifade eder. Dijitalizasyon ile dijital dönüşüm bazı kaynaklarda aynı anlamda kullanılsa da aslında, görüldüğü üzere dijital dönüşüm daha geniş kapsamlı bir kavramdır.
Tüm kavramlara örnek vermek gerekirse; sayısallaşma elimizde bulunan bir tabloyu Excel’e aktarma, dijitalizasyon Excel dosyasını bulutta depolanan Google E-tablosuna dönüştürme, dijital dönüşüm ise çevrimiçi olarak bu Google Tablolarda bulunan veriyi analiz etmek için bir uygulamaya veya bir sisteme aktarmaktır.
COVID-19’un Dijitalizasyon Sürecine Etkisi
Son iki yılda dünyayı etkisi altına alan COVID-19, dijitalizasyon süreçlerini de derinden etkiledi. Dijitalizasyon, müşteri sadakati, yeni kitlelere ulaşma, AR-GE süreçleri ve tedarik zinciri yönetiminde önemli bir yere sahip olduğu için pazarlama ve satış alanlarında değişimlere sebep oluyor. COVID-19 ile başlarda yaşanan kısıtlamalardan dolayı insanlar fiziksel olarak bir yere gidip alışveriş yapmaktansa e-ticaret sitelerini daha fazla kullanmaya başladılar. Özellikle de hala sürecini henüz tamamlamamış olan organizasyonlar var olduğu için, COVID-19’un zorluklarını dijitalleşme sürecinde fırsatlara dönüştürmek yolunda neler yapılabileceğini değerlendirmek bu süreçte çok önemli.
Gavrilla ve Ancillo 2020’de bu konuda yaptıkları çalışmada, COVID-19’un organizasyonlarda ve toplumdaki etkisini; ayrıca girişimcilik, yenilik, sayısallaşma ve dijitalizasyon ile ilişkisini incelediler. Analiz sonuçlarına göre, online alışverişin kullanımının artması ve websitelerin büyümesi ile işletmeler kısıtlamalar altında varlıklarını sürdürebilmek için yeni fırsatlar yaratmak zorunda kaldı. Müşteri sadakatini arttırmak için tedarik zincirlerini düzenlemeye ve müşterilere özel daha kişisel özellikler sunmaya gerek duydu. Dijital pazaryerleri, sosyal ağlar, mobil uygulamaların kullanımı arttı. Müşterilerin taleplerinin değişmesi ve yeni pazar trendlerinden dolayı domain kullanımı arttı ve e-ticaret sitelerinin büyümesi hızlandı.
Somut bir örnek vermek gerekirse, Webrazzi’nin haberine göre, Trendyol 2020’de günde 15 milyon tekil ziyaretçiye ulaştı. Ayrıca aktif kullanıcı sayısı da COVID-19 ile artış gösterdi. Bu nedenle Trendyol tedarikçilerine finansman, fırsat ve eğitim desteği vermeye başladı. 750 milyon TL’den fazla finansman desteği dışında Trendyol Satıcı Paneli ile tedarikçiler artık satışlarını anlık olarak takip edebiliyor ve satışlarını platformun destekleriyle artırabiliyor hale geldi. Tüm bunlara ek olarak Trendyol Akademi ile tedarikçilere satış arttırma ve pazarlama, ürün yönetimi, satış ve operasyon, muhasebe ve finans gibi konularda eğitimler sağlandı.