Kalıplara Sıkışmadan Kişisel Gelişim: Nasıl Planlı Olunur?

Kişisel gelişim yazıları, her zaman olmasa dahi radikal değişiklikler istemeye ya da kendini o kadar da sıkboğaz etmek istemeyenleri kalıplara sokmaya meyilli olabiliyor. Özellikle pandemiyle değişen iş ve okul hayatının da getirdiği zorluklar, pek çok insanı planlı olmak konusunda zorluyor. Bu anlamda girilen arayışta ise planlar yapmak, hayatı sıkışık kalıplara sokmak bazen bir refleks haline gelmiş gibi. Elbette ayrıntılı planlara uymakta sorun yaşamıyorsanız sorun yok fakat eğer siz de bu konuda sorun yaşıyorsanız belki de planlı ve organize olmayı kendi hayatınıza göre şekillendirmelisiniz. Sade, basit ve sizi istemediğiniz, sıkışık rutinlere bağlamayacak tavsiyelerle nasıl gündelik hayatımızı planlı ve organize ilerletebileceğiniz konusunda birkaç tavsiyemiz var!

Kendinize zaman sınırı koyun.

Eğer kendinizi her şeyi saati saatine planlayan programlarla rahat hissetmiyorsanız kendinizi yok yere sıkmayın. Uymayacağınız planlar yapmayın. Kendinize belirli saat dilimlerinde belirli işleri yüklemek yerine yapmanız gereken şeyleri “en geç bu tarihte, bu saatte bitireceğim!” diyerek organize edin. “Deadline”lar her şeyi düzenleyen, dakikası dakikasına yapılmış planlara kıyasla uyması daha kolay bir yöntemi size sunuyor. 

“Checklist”ler hazırlayın.

Dakikası dakikasına plan yapmıyoruz fakat yine de yaptıklarımızın takibine ihtiyacımız var. Deadline koyduğunuz işleri muhakkak bir liste haline getirin ve gündelik işlerinizde ne durumdasınız her zaman takip edin. Mümkün mertebe koyduğunuz sınırlara sadık kalın ve bunu listeniz yoluyla zaman zaman denetleyin.

Ertelemeyin. 

Söylemesi kolay bir madde daha! “Procrastination” ya da erteleme hastalığı belki de sizin de organize ve planlı olmanız önündeki en büyük engel. Sürekli ertelemek, koyduğunuz deadline’ları sürekli esnetmek bizi hedefimizden uzaklaştırıyor. Erteleme hastalığının önüne geçmenin yolu ise aktivasyon enerjisini düşürmek. Eğer yapmanız gereken iş bilgisayarınıza geçip bir rapor yazmaksa bunu yapmadan evvel yapmanız gereken tüm işlerin aktivasyon enerjisini minimuma indirmeniz gerekiyor. Yani toplu bir masayı hazır tutmak, iş bilgisayarınızı kendinize yakın tutmak gibi sizi yerinizden kaldırıp bilgisayar başına geçirtecek şeyleri olabildiğince hazır ve kolayda tutmak size yardımcı olacaktır. 

Değiştirin.

Planlı ve organize olmanın yolu uyum sağlamaktan geçiyor. Planlı olma hedeflerinizi kendinize uydurmak işin bir tarafı fakat bir de hayatın akışına uymanız gerekiyor. Erteleme hastalığıyla değil ama hayatın akışında planlarınızı değiştirmeniz gerekirse bundan çekinmeyin. Planlarınız aksarsa, beklemediğiniz şeyler olursa, daha önemli bir iş önünüze gelirse programım bozuldu diye düşünmek yerine değiştirin. Eğer hayatınız statik değilse organize olma işi de statik olamaz. Sırf her şey sabit değil diye organize ve planlı olmaktan uzaklaşmıyorsunuz.

Son olarak artık daha planlı ve organize olacağınızı hedeflediğimize göre zamanınızı muhtemelen daha iyi kullanıyor ve yoğun temponuzda birazcık daha fazla boş zaman elde ediyor olabilirsiniz. Boş zamanlarınızı elbette planlara ve organize olma dürtünüze sıkıştırmayın. Herkesin dinlenmeye ihtiyacı var. Yine de eğer bu zamanı nasıl daha iyi değerlendireceğinizi ve kişisel gelişiminiz için kullanabileceğinizi merak ediyorsanız keyifli bir yazıya buradan ulaşabilirsiniz!