Humanspire'ın yeni röportajında kariyerine İnci Holding'te başlangıç yapmak isteyenleri heyecanlandıracak bir röportaj ile karşınızdayız. İnci Holding Stratejik İnsan Kaynakları Direktörü Elif İçören'e merak ettiklerinizi sorduk ve ilham verici cevaplar aldık.
İnci Holding'in son dönemde geçirdiği süreci, COVID-19 dolayısıyla yaşadığı değişiklikleri ve şirket kültürünün anlatıldığı röportaj için keyifli okumalar dileriz!
Röportajın okuyucuları için kariyer yolculuğunuzdan biraz bahsedebilir misiniz?
1975 İzmir doğumluyum. İzmir Özel Türk Koleji’nin ardından Ege Üniversitesi Felsefe Bölümü’nde lisans eğitimimi tamamladım. Kariyerime Philipe MorrisSA’da ve ardında Ray Sigorta’da pazarlama birimlerindeki müşteri temsilcisi pozisyonları ile başladım. 2000 yılında Turkcell’e katıldım.
Kalite yönetimi, iç iletişim, insan kaynakları planlama, mükemmellik merkezi birimlerinde görev alarak yöneticilik yaptım. Bu dönemde özellikle insan kaynakları stratejilerini oluşturma, yetenek yönetimi süreçleri geliştirme, merkezi işe alım sistemleri kurma, kurum kültürü dönüşüm ve liderlik gelişimi projelerini yönettikten sonra 2012 yılında Turkcell grup şirketi Global Bilgi’ye İnsan Kaynakları Müdürü olarak atandım. Ardından İnsan Kaynakları’ndan sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak AirTies’a geçtim, 2017 yılı başında Mercedes Benz Türk’e İK Mükemmeliyet Merkezi Grup Müdürü olarak transfer oldum.
Bu süreçte Middlesex Üniversitesi’nin Organizasyonlarda Koçluk, Danışmanlık ve Liderlik yüksek lisans programını da tamamladım. 2018 yılı itibarıyla doğduğum kente, İzmir’e dönme kararı aldım ve aynı yılın Şubat ayında Yatsan’da İK Direktörü olarak çalışmaya başladım. 2020 Mayıs ayı itibarı ile İnci Holding Stratejik İnsan Kaynakları Direktörü olarak görev yapıyorum.
Çalışma hayatınızda benimsediğiniz ilkeler nelerdir?
Faydasını gördüğüm ilkeleri şöyle sıralayabilirim:
Çalışkanlık. Bunu; “üşenme, erteleme, vazgeçme” diye de özetleyebilirim. Zamanı verimli kullanma ve odaklanma becerilerinin eforumuzu doğru yere aktarmada bize yardımcı olduğunu düşünürüm.
Merak. Meraklı olmayı hızla değişen dünyada yeniliğin ve sürekli öğrenmenin kaldıracı olarak görüyorum.
Yargılamamak. Bir kişiyi, olayı, fikri, bulunduğum ortamı yargılamadan geçirebildiğim her gün yeni bir bakış edinme, yeni bir öğrenme fırsatım oluyor. Burada sorgulama ile yargılama karışmasın. Sonuç elde etmek için elbette doğru soruları soracağız. Ancak bilgi sahibi olmadan sahip olduğumuz fikirlerin (yargıların) önümüzü tıkadığını çok gördüm. Karşılaştığımız her şeyi hızla etiketlemek yerine anlamaya çalışmanın daha etkili olduğunu düşünüyorum.
Liderlik konusunda öğrencisi olduğum okul ise; egosu küçük, kalbi büyük, zihni berrak, elleri hızlı liderlerin okuludur.
Kariyerine insan kaynakları departmanı bünyesinde başlamak isteyen veya rotasını insan kaynaklarına çevirecek olan adaylara tavsiyeleriniz neler olur?
Değer yaratma konusuna odaklanmalarını tavsiye ederim. İçinde bulunduğum kuruma, insanlara bu kurum aracılığı ile topluma nasıl değer katarım diye düşünmek pek çok projenin önünü açar.
Teknik, idari ve hukuki kısımları mutlaka derinlemesine bilmek çok önemli. Hem bireyi hem organizasyonu geliştirmek için her türlü veriye hakim olmak ve raporlamak işimizin en önemli kısımlarından.
İnsan kaynaklarının tüm fonksiyonlarını inceleyip imkan varsa deneyerek, ilgi alanlarına ve güçlü yönlerine göre uzmanlaşacakları alanı belirlemelerini öneririm. Bu sayede en iyi oldukları konularda evrensel bilgiyi ve teknolojiyi kullanarak o işin tasarımcısı olmak fark yaratacaktır. Kendilerine neyin tedarikçisi olmak istediklerini sormalarını öneririm. Hangi konuda fayda sağlamak istiyorum? kilit bir soru.
İş hayatının değişen yapısında esnek çalışma becerilerini geliştirme ve küresel olarak iş birliği yapabilen bir uzman olmak bu dönemin kaçınılmaz özelliklerinden olacak.
Bir insan kaynakları profesyoneli olmanın en zor yanı sizce nedir?
Son dönemde sıklıkla üzerinde durduğumuz VUCA (Volatility,uncertainty,complexity,ambiguity) dünyasında çalışıyor olmak diyebilirim. Karmaşanın ve değişim hızının çoğaldığı, mevcut durumdaki belirsizliğin, olaylardaki netliğin azaldığı bir dünyada doğru zamanlama ile karar verebilme, çok net iletişim kurabilme, anlamı her gün yeniden hatırlama ve hatırlatma becerilerini hızla geliştirmek gerekiyor.
İnci Holding’te genç yeteneklere yönelik ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Staj, MT işe alım programlarınız ve genç yeteneklere yönelik projeleriniz hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
2011 yılından beri devam eden Genç İnci programımız bu yıl yedinci mezunlarını verdi. Üniversitelerin dört yıllık bölümlerinden yeni mezun olan arkadaşlarımızı yetiştirdiğimiz, İnci Holding ve grup şirketlerinde çalışma fırsatı yarattığımız 6 aylık bir program inşaa ediyoruz. Programa katılmaya hak kazanan arkadaşlarımız 6 ay boyunca İnci Akademi’nin önderliğinde hazırlanan eğitim programına katılıyorlar. Program boyunca kişisel yetkinlik ve teknik yeterliliklerinin üst seviyeye çıkarılması için profesyonel destek sağlanıyor. Genç İncilerimiz gelişim programları vasıtasıyla şirketlerimizde profesyonel kadrolarda işi öğrenme fırsatını elde ediyorlar. Eğitim programı bitiminde ise işe alım ihtiyaçlarımız doğrultusunda, grup şirketlerimizde uygun olan bir pozisyonda çalışma hayatına başlıyorlar. Son programımıza 12 kişi katıldı, 8 arkadaşımızı şirketlerimizde işe aldık. Bugün hala şirketlerimizde önceki dönem Genç İncilerimiz çeşitli pozisyonlarda grubumuz içerisinde görev almaya devam ediyorlar.
İyi bir yönetici olabilmek için bireysel başarının yanında iyi bir ekiple de çalışmanın önemli olduğunu söyleyebiliriz. Siz ekibinizde çalışacak ideal bir adayın nasıl biri olmasını istiyorsunuz?
İyi insan olsun yeter. Çalıştığım en iyi takım birlikte terler, birlikte öğrenir, birlikte eğlenirdi. Takım oyuncularının taşın altına elini koyabilen, iş birliği yapabilenlerden olması bir takımın başarısını belirliyor. Birlikte, birbirinden öğrenme ve eğlenme- kutlama kısımlarını da eklemek istiyorum. Takım için önemli özellikler.
İnci Holding olarak pandemi sürecine nasıl hazırlandınız ve bu süreci nasıl yönettiniz?
Pandemi sürecinde öncelikle, CEO’muzun önderliğinde çeşitli departmanlardan yöneticilerimizin de yer aldığı Covid-19 Ekibi kadrosunu oluşturduk. Bu ekibimiz pandeminin Türkiye gündeminde yer aldığı ilk günden itibaren hem şirketlerimiz arasındaki hizalanmayı sağlamak adına iç iletişimi yürüttü hem de pandemi sürecinde resmi makamların açıklamalarını baz alarak yaptığı değerlendirmeler sonucunda gereken tüm önlemleri almamızı sağladı.
Bu süreçte bizim için en önemli husus elbette ki çalışanlarımızın sağlığı oldu. Salgının ülkemizde görülmesiyle birlikte mevcut şartları göz önüne alarak holding bazında 20 Mart tarihinde uzaktan çalışma modeline geçtik. Kalabalık toplantıların ve organizasyonların yapılmasını durdurduk, tüm toplantılar online iletişim araçları kullanılarak ve maksimum üç kişinin yan yana geleceği şekilde organize edildi. Seyahatlerimizi durdurduk ve dijital araçlar üzerinden iş toplantılarımızı gerçekleştirdik. Teknoloji sayesinde işimizi kolayca yönettiğimiz ve hatta dijital dönüşümde daha hızlı yol aldığımız bir iş yapış modeline geçtik. Çalışanlarımızın ihtiyaçlarını anlamak için düzenli nabız anketleri yaparak uygulamalarımızı geliştirdik. Tüm süreci çevik bir yönetim modeli ile yönetmeye çalıştık.
Bu dönemde çalışanlarımızın pandemiden en az derecede etkilenmelerini de sağlayacak şekilde 1 Haziran tarihine kadar sürekli evden, 1 Haziran sonrasında ise dönüşümlü bir model uygulayarak uzaktan çalışmaya başladık. Her hafta düzenli olarak İnsan Kaynakları iletişim adresi üzerinden şirketimizin pandemi sürecinde aldığı her aksiyonu ve gelişmeyi şirket çalışanlarımız ile açık iletişime önem vererek paylaştık.
Bu süreçte çalışanlarınızı işe bağlı tutmak ve motive etmek adına neler yaptınız?
Bu süreçte en öncelikli konumuz açık iletişim oldu. Düzenli aralıklarla tüm çalışanların haftalık olarak bir araya geldiği, tüm gelişmeleri dinleyebildiği CEO ile kahve sohbetleri serimizi başlattık. Yine belli dönemlerde yönetim kurulu üyelerimiz soru cevap toplantıları ile online platformlar üzerinden çalışanlarımız ile bir araya geldiler. Ayda bir iç iletişimi geliştirmesi adına düzenlediğimiz Holding buluşmalarımızı dijitalde de yapmaya devam ettik. Bu toplantılarda şirket gündemi dışında, pandemi ile ilgili gelişmeleri aktardık. Farklı departmanlardan çalışma arkadaşlarımızın gönüllü olarak çalıştığı, bize her zaman harika bir yerde çalıştığımızı hissettiren “Gülümset” ekibimiz sayesinde bu toplantılarda bir arada olmanın ruhunu hissetmemize aracı olacak oyunlar oynadık, kahkaha yogası eğitimi aldık hatta canlı konser bile düzenledik. Ayrıca pandemi dönemini evinde geçirmek zorunda kalan tüm çalışanlarımız için haftada 4 gün online yoga eğitimleri organize ettik. Pandemi döneminin yaratacağı olumsuz duyguları yönetebilmek için çalışanlarımıza destek olabilecek uzman bir psikolog ile “pandemi döneminde ruh sağlığı” paneli düzenledik. Pandemi süresince online olarak sağlanan kültür, sanat, hobi ve webinar gibi birçok imkanı da derleyip çalışanlarımıza anımsatık, katılmaları için teşvik ettik.
Youthall’u takip eden genç yeteneklere kariyer hayatlarında neler tavsiye edersiniz?
Oldukça beğendiğim bir makaleyi okumalarını tavsiye ederim.
http://personalbest.com.tr/is-hayatinin-basindaki-genclere-biraz-daha-yas-ve-tecrube-almis-ruhu-gencler-den-tavsiyeler/
İnci Holding ve Elif İçören'e bu samimi ve faydalı yanıtları için çok teşekkür ediyoruz. Humanspire ile yeni bir röportajda buluşmak dileğiyle, Youthall‘u takipte kalın!