Humanspire’ın yeni röportajında kariyerine SOCAR Türkiye'de başlangıç yapmak isteyenleri heyecanlandıracak bir röportaj ile karşınızdayız. SOCAR Türkiye İnsan Kaynakları ve Kurumsal Hizmetler Başkanı Sibel Uğur'a merak ettiklerinizi sorduk ve ilham verici cevaplar aldık.
SOCAR Türkiye'nin son dönemde geçirdiği süreci, COVID-19 dolayısıyla yaşadığı değişiklikleri ve Sibel Uğur'un kariyerinden kesitlerin anlatıldığı röportaj için keyifli okumalar dileriz!
Röportajın okuyucuları için kariyer yolculuğunuzdan biraz bahsedebilir misiniz?
1973 yılında Bursa’da doğdum. Boğaziçi Üniversitesi Fizik Bölümü’nde başladığım üniversite öğrenimimi, Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü’nden lisans mezunu olarak tamamladım.
Kariyerime psikolojik danışman olarak başladım. Üç yıl danışman olarak çalıştıktan sonra İnsan Kaynakları alanına geçiş yaptım. 2000-2005 yılları arasında Dışbank İK Müdürü, 2005-2011 yılları arasında Fortis Bank İK Direktörü, 2011- 2015 yılları arasında TEB’de Ücret ve Yan Haklar Direktörü olarak görev yaptım. İnsan kaynaklarının özellikle organizasyonel gelişim, performans yönetimi, ücretlendirme ve yan haklar ile birleşme ve satın alma alanlarında önemli projeler yönettim.
2015 yılında SOCAR Türkiye İnsan Kaynakları’nda göreve başladım. 2020 yılından bu yana da SOCAR Türkiye İnsan Kaynakları ve Kurumsal Hizmetler Başkanı olarak görevimi sürdürmekteyim. Aynı zamanda KİPLAS Yönetim Kurulu, SOCAR Turkey Ortak Hizmetler Yönetimi A.Ş. Yönetim Kurulu, Millenicom Yönetim Kurulu ile YASED İstihdam ve Nitelikli İşgücü Konsey Üyeliklerim bulunuyor.
Çalışma hayatınızda benimsediğiniz ilkeler nelerdir?
Doğruluk ve yüksek iş ahlakını kapsayan değerlerin bir ifadesi olan ‘Güven’, çalışma hayatımın en temel referanslarından biridir. Görev yaptığım sistemler içindeki tüm paydaşlara önce güven vermek ve güven duyulmayı önemserim. Her zaman daha fazlasının öğrenilebileceğine odaklanan ‘Sürekli Gelişim’ ve edinilen bilgi birikimiyle en iyisini yapmaya çalışarak ‘Kendinle Yarışmak’, benim için çok önemli. Kendinizle yarışırken dünyadaki dönüşümü de iyi okumak, hızla değişen dünyada ‘Yenilikçi’ olmak, değişime, yeniliğe ayak uydurabilmek de vazgeçilmez önemde. Meslek yaşamının temelini oluşturan bu değerlerin yanı sıra işime hep tutkuyla bağlı çalışırım ve bütün zorluklara rağmen hiçbir zaman umudumu kaybetmeden, zorluklardaki fırsatları görerek ilerlemenin başarıyı getireceğine inanırım.
Kariyerine insan kaynakları departmanı bünyesinde başlamak isteyen veya rotasını insan kaynaklarına çevirecek olan adaylara tavsiyeleriniz neler olur?
Kurumlar için bünyesinde barındırdıkları insan kaynağı, sahip oldukları en değerli varlıktır. Şirketleri hedeflerine taşıyacak, değer üretecek, kurumsal kaynak ve imkânları bir amaç birliği içinde hedef odaklı kazanımlara dönüştürecek olan güç, insan kaynağıdır.
Kariyerlerini İK departmanı çalışanı olarak sürdürmek isteyen adaylara öncelikle bu bilince sahip olarak yola çıkmalarını öneririm. Ölçeği ne olursa olsun görev yaptıkları kurumun faaliyetlerinin niteliği ve hedeflerine ulaşmasında büyük bir sorumluluk taşıyor olacaklar.
İK kariyer adayları, mesleki eğitimlerinin yanında iletişimi güçlü, insanları dinleyen ve anlayan, empati becerilerini geliştirebilmiş, pek çok süreçte kendisini karşısındaki çalışanın yerine koyarak yaşanan sorun ya da beklentiyi anlayan ve etkili çözümler üretebilen bireyler olmalılar.
Temel çalışan değerlerine sahipliğin yanında sürekli gelişimin ve yenilenmenin kaçınılmaz olduğu iş yaşamında kendilerini değişime ve sürekli öğrenmeye açık tutmalılar. Şirketin başarısının çalışanların sergileyeceği performansla doğrudan ilişkili olduğunu kavramış olarak, eğitsel ve kişisel yetkinliklerini bu beklentileri karşılayacak biçimde oluşturmalılar.
Bir insan kaynakları profesyoneli olmanın en zor yanı sizce nedir?
İK departmanı, şirket faaliyetlerinin sürdürülmesinde ana unsur olan işgücünü planlar, yönetir ve kurumsal yapıyı oluşturan tüm parçalar arasında verimli ve sağlıklı bir etkileşimin sağlanması için çalışır. Organizasyonların insan kaynağını kurumsal stratejiler paralelinde harekete geçirmek, teknik, fiziksel, formüle ya da otomasyona dayalı olmayan bir kaynağı yönetmektir. Bu açıdan nispeten daha çok belirsizlik ve çoğu zaman matematiksel bir kesinlikle ölçülebilir olmayan süreçleri içerir.
Hisse sahipleri, yönetim kurulu, çalışan ve hatta bazen dış paydaşlar arasında dengeyi kurmak gerekmektedir. Tüm bu kurumsal bileşenlerin beklentilerinin ve taleplerinin anlaşılması, yönetilmesi ve şirket amaçlarıyla uyumunun sağlanabilmesi, içine insani hassasiyetleri de alan zor bir süreçtir ve çok dengeli yönetilmesi gerekir.
SOCAR Türkiye’de genç yeteneklere yönelik ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? (Staj, MT işe alım programlarınız ve genç yeteneklere yönelik projeleriniz hakkında kısaca bilgi verir misiniz?)
İnsan kaynağımızı öncelikle kurumsal değerlerimiz doğrultusunda, “Doğru pozisyona doğru aday” prensibiyle oluştururken gençler başta olmak üzere tüm çalışanlarımızın gelişimi ve motivasyonu için farklı imkânlar sunuyoruz.
SOCAR Türkiye olarak geçtiğimiz yıllarda kapsamlı bir çalışmayla hayata geçirdiğimiz “Discover SOCAR, DiscoverYourEnergy” staj programı gibi uygulamalarımızla adaylarla şirketimiz arasında canlı bir etkileşimin yaşanmasına imkân veren kariyer programları düzenliyoruz. Üniversitelerde öğrenciler ile bir araya gelerek sektörü tanıtıyor; onlara kariyer yolculuklarında rehber olmaya çalışıyoruz. Staj imkânlarımızı anlatarak hem sektörü, hem şirketimizi tanıtıyor hem de projelerde aktif görev alarak deneyim kazanmalarına destek oluyoruz. Staj süreçlerindeki performanslarıyla stajyer olmaya hak kazanan adayları bünyemize katıyoruz.
İşe alım süreçlerinde de önceliğimiz şirket içi insan kaynağımızı değerlendirmek. Bu nedenle genç çalışma arkadaşlarımız, kurumsal yapımız içerisinde başarılarıyla ilerlemek ve terfi alarak kariyer yolculuklarına daha güçlü adımlarla devam edebilmek için çok önemli bir avantaja sahipler. BetterTogetherBetterRewards adıyla çalışanlarımızın gösterdikleri performans ve başarılarının tüm kurumumuzca görüldüğü, takdir edildiği, ödüllendirildiği bir iç sosyal iletişim platformu oluşturduk. Bu platformumuz aracılığıyla genç çalışanlarımızın başarılarını daha görünür kılarak üst düzey pozisyonlar için motive ediyor, kariyer alanlarını genişletmelerine destek veriyoruz.
Çalışanlarımızın potansiyellerini gerçekleştirmelerini sağlamak, hem kişisel hem de kariyer gelişimlerini destekleyebilmek amacıyla tüm grup şirketlerimiz genelinde uygulanan “Yetenek Yönetimi” ve “Performans Yönetimi” süreçlerimiz bulunuyor. Bu süreçlerle, çalışanlarımızın sistemli bir yaklaşım ile değerlendirilmesi, kurumsal kariyerlerinin planlanması ve başarı odaklı çalışanların geliştirilmesini hedefliyoruz.
Farklı departmanlarda görev yapan personelimizin kişisel ve mesleki gelişimlerine katkı sağlama hedefiyle düzenli eğitim programları gerçekleştiriyoruz. Genç arkadaşlarımızın kariyer gelişimlerini bilimsel veriler ışığında profesyonel yöntemlerle desteklediğimiz uygulamalar yürütüyoruz. Kişisel gelişim ve liderliğe hazırlayıcı motivasyon ve eğitim programlarımız da düzenli olarak sürüyor.
İyi bir yönetici olabilmek için bireysel başarının yanında iyi bir ekiple de çalışmanın önemli olduğunu söyleyebiliriz. Siz ekibinizde çalışacak ideal bir adayın nasıl biri olmasını istiyorsunuz?
Bugünün iş dünyasında kurumların organizasyonel yapılanmaları ve iş süreçleri çağın gerekliliklerine uygun olarak değişirken insan kaynağı da bu değişime paralel yetkinliklerle yenilenmek durumunda. SOCAR Türkiye olarak ekibimize katılacak adayın öncelikle belirlediğimiz kurumsal değerlerimizi benimseyecek yetkinlikte olmasını önemsiyoruz.
Doğruluk ve yüksek iş ahlakını temel alan standartlarla çalışmayı tanımladığımız “Güven”, işimizin özünü oluşturuyor. Bir diğer değerimiz olan “Çeviklik” takım oyununa önem veren, değerleri önceliklendiren, değişime adapte olan, hatta değişimi yaratan bir organizasyon anlamını taşıyor. Şirketimizin başarılı olması için farklı fikirlere, farklı güçlere ve farklı deneyimlere sahip kişilere ihtiyacımız olduğunu biliyoruz. “Kapsayıcılık” anlayışıyla da farklı bakış açılarının peşinden gidiyor ve herkesi ortak hedeflere ulaşmak için iş birliğine katkı sağlamaya davet ediyoruz. Zamanı ve kaynakları en etkin şekilde kullanmayı içeren “Verimlilik”, eylem ve kararlarımızın etrafındaki insanlar, çevre ve toplum üzerindeki etkiyi ifade eden “Yükümlülük” ve işine hem kalbi hem de aklıyla bağlı olmayı kapsayan “Tutku” bizim için çok önemli. Tüm bu temel değerlere sahip olmanın yanında dünyadaki değişimi ilgiyle takip eden ve öğrenmeyi seven, yeni bilgiler edinmeye iştahlı, öğrenme merakı yüksek adaylarla çalışmayı önemsiyoruz.
SOCAR Türkiye olarak 5 bin 200 çalışandan oluşan büyük bir aileyiz. Bu büyük aile içerisinde ortak değerlerimizle inşa ettiğimiz güçlü kurum kültürümüze bağlılık bizim için önem taşıyor. Ardından işin gerekleri ve adayın mesleki donanımı ile kurumsal beklentilerimizi analiz ettiğimiz değerlendirme süreçlerimizi çalıştırıyor ve hem çalışan hem de kurumumuz adına en doğru kararı alıyoruz.
SOCAR Türkiye olarak pandemi sürecine nasıl hazırlandınız ve bu süreci nasıl yönettiniz?
Her zaman olduğu gibi etkilerini hala yaşadığımız pandemi sürecinde de önceliğimiz, en büyük değerimiz olan çalışanlarımızın sağlığını korumak ve onlara güvenli bir çalışma ortamı sunmak oldu. SOCAR Türkiye olarak, salgının ülkemizi de etkilemesi durumunda yapacaklarımızı belirleyip bir acil eylem planı hazırlamıştık. Türkiye’de ilk vakanın görülmesi ile birlikte de tüm grup şirketlerimizde entegre bir kriz yönetimi uygulamaya başladık. Bu noktada en önemli avantajlarımızdan birinin, pandemiden de önce 2018 yılında başlattığımız Dijital Dönüşüm hamlemiz olduğunu söyleyebilirim.
Yıllar içinde dijitalleşme ve güçlü teknolojik altyapı için yaptığımız yatırımların faydasını, özellikle uzaktan çalışma sürecinde gördük. Çalışanlarımızın sağlığı için geçtiğimiz yıl birçok şirketten önce başlattığımız evden çalışma sistemiyle bu zorlu dönemde çalışmaya devam ettik. Çalışanlarımızın dijitalleşen dünyada iş yetkinliklerinin artırılması amacıyla başlattığımız dijitalleşme adımlarımız, bu güç dönemde hem üretim operasyonlarımız hem de idari faaliyetlerimizde bize büyük bir fayda sağladı. Bu sayede faaliyetlerimizi kesintiye uğramadan sürdürebildik ve uzaktan erişim imkânlarıyla çalışanlarımızla her an iletişim içerisinde olduk.
SOCAR Türkiye ve tüm grup şirketlerimizin uzaktan çalışma sistemine imkân tanıyan dijital altyapıları sayesinde ofis çalışanlarımızın neredeyse tamamı 2020’nin mart ayından bu yana uzaktan çalışmayı sürdürüyorlar. Uzaktan çalışma sistemini çalışanların iş ve özel yaşam dengesini koruyacak, verimliliği azaltan faktörlerden kaçınacak şekilde düzenlemeye önem verdik. Çalışanlarımızın mesai saatlerini 08.00-17.00 veya 09.00-18.00 olarak belirleyebilmelerini, pandemi boyunca özel işleriyle de ilgilenebilmeleri için ek mazeret izni kullanmalarını, Çarşamba günleri toplantı veya görüşme yapılmamasını teşvik ediyoruz.
Kısa bir süre önce de personelimizin uzaktan ya da hibrit modelde çalışmasına olanak tanıyan ‘İşte Yenilik’ uygulamamızı devreye aldık. Faaliyet gösterdiğimiz lokasyonlara göre farklı etaplarda hayata geçirilecek uygulamamızla, uzaktan ve hibrit modelde çalışanlar işlerini ofis dışından yürütebilirken, İstanbul’da ikamet etme zorunlulukları bulunmayacak. Uzaktan çalışma modelinde, çalışanlar iş süreçlerine bağlı olarak haftada en fazla bir gün, hibrit modelde ise en fazla üç gün ofiste çalışabilecek. İşte Yenilik uygulamamızı, tüm grup çalışanlarımızla birlikte karar vererek geliştirdik. Evden çalışmayı destekleyen teknolojilerimiz sayesinde, esnek çalışma modeline kalıcı olarak güvenle adım attık.
Bugüne kadar üst yönetim üyelerimiz de dâhil olmak üzere 300’den fazla çalışanımıza verdiğimiz Dijital Farkındalık eğitim programlarımızla bu zorlu dönemde tüm personelimize destek sunan süreçleri hayata geçirdik.
Pandemi sürecinde gerek üretim tesislerimizde gerekse ofis ve idari alanlarımızda aldığımız tedbirlerin yanında sunduğumuz kapsamlı çözümlerle, bu güç dönemi çalışanlarımızın sağlığı ve güvenliği açısından etkili önlemlerle yönetmeyi başardık.
Bu süreçte çalışanlarınızı işe bağlı tutmak ve motive etmek adına neler yaptınız?
Pandemi nedeniyle uzaktan çalışan personelimizin, çalışmalarını rahatça sürdürebilmeleri için kolaylıkla erişim sağlayabildikleri dijital altyapıları kullanımlarına sunduk. E-eğitim platformumuz sayesinde bu dönemde motivasyon ve mesleki eğitim programlarımızı da aksatmadan sürdürdük. Kurum içi iletişim süreçlerimizi pandemi koşullarına göre hareketlendirerek tüm çalışanlarımızın bu süreci sağlıklı ve güvenle geçirilebilmesi için gereken tüm bilgilendirmeleri paylaştık.
Yaşanan bu zorlu süreçte, motivasyonlarını güçlü tutmak adına tüm personelimizin yanı sıra ailelerine de destek olmaya çalıştık. Bu amaçla 443 uzman kadrolu, mobil cihazlar aracılığıyla hizmet sunduğumuz Çalışan Destek Hattımızı kurduk. Hem çalışanlarımızın hem de aile bireylerinin, bu süreçte ihtiyaç duyabilecekleri psikolojik ve tıbbi danışmanlık, sağlıklı beslenme gibi konularda profesyonel destek sağladık. Çalışanlarımızın gerektiğinde bir uzmana danışabilmeleri için 7/24 hizmet veren destek hattı uygulamamız ile bu dönemi birlikte atlatacağımız mesajlarıyla onlara güç vererek yanlarında olduğumuzu hep hatırlatıyoruz. Pandemi dönemi tedbirleri kapsamında çalışanlarımıza yönelik bilgilendirme ve desteklerimiz aralıksız sürüyor.
Ayrıca bu dönemde çalışanlarımızın çocukları için de bir proje hayata geçirdik. Personelimizin 11 ve 12’inci sınıfta okuyan çocuklarını profesyonel iş hayatına hazırlamak adına her yıl düzenlediğimiz “Yeni Jenerasyon” adlı bir programımız var. Bu programımızdan mezun olan gençler, bu kez küçük çocukların eğitimine katkıda bulunmak için harekete geçtiler. Pandemi döneminde çalışanlarımızın çocuklarıyla görüntülü olarak gerçekleştirdikleri aktivitelerde; oyun oynama, hikâye anlatımı, hobilerinin videosunu paylaşma, gitar kursu, İngilizce konuşma gibi atölyelerle çocuk gelişiminde katkı sağlayacak etkinlikler yaparken ailelere de moral kaynağı oldular.
Personelimizin sağlık ve güvenliğini önceleyen uygulamalarımızla bir yandan çalışanlarımızın mesailerine sorunsuz devam etmelerini sağlarken bir yandan da sosyal danışmanlık ve motivasyon desteği sunan programlar düzenliyoruz. Bu zorlu dönemde kapsayıcı bir bakışla çalışanlarımızın yanında olmaya devam ediyoruz.
Youthall’u takip eden genç yeteneklere kariyer hayatlarında neler tavsiye edersiniz?
Genç arkadaşlarımıza başarılı bir kariyer için öncelikle kendilerini iyi tanımalarını, hedef ve beklentilerini ilgi ve yetenekleri doğrultusunda tartmalarını öneririm. Kariyer planları için kendilerine gerçekçi sorular sorsunlar. Bu sorulara verecekleri yanıtların kariyer yaşamları açısından en sağlıklı ve isabetli kararlara yol açacağına inanıyorum. Başarılı bir kariyer için en önemli etkenlerden biri de, sevilen bir meslekte, görev almak istenen bir iş kolunda çalışmaktır. Genç adayların kendilerine soracakları sorular, sevdikleri mesleği ve yapmak istedikleri işi de ortaya çıkaracaktır.
Genç arkadaşlarımız kariyer kararlarını verdikten sonra hedeflerine odaklanmalı, disiplinli çalışmayı asla elden bırakmamalılar. Seçilen alanın, yapılmak istenen mesleğin zirvelerinde olacak bir disiplinle hareket eder ve güçlü bir iletişimle her zaman enerjik, yeniliğe açık ve çözüm odaklı davranırlarsa başarılı bir kariyere imza atacaklarına inanıyorum.
SOCAR Türkiye ve Sibel Uğur'a bu samimi ve faydalı yanıtları için çok teşekkür ediyoruz. Humanspire ile yeni bir röportajda buluşmak dileğiyle, Youthall‘u takipte kalın!