Humanspire’ın yeni röportajında kariyerine Shell Türkiye’de başlangıç yapmak isteyenleri heyecanlandıracak bir röportaj ile karşınızdayız. Shell Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü Eda Güzeldemir Demiray’a merak ettiklerinizi sorduk ve ilham verici cevaplar aldık.
Shell Türkiye’nin son dönemde geçirdiği süreci, COVID-19 dolayısıyla yaşadığı değişiklikleri ve Eda Güzeldemir Demiray’ın kariyerinden kesitlerin anlatıldığı röportaj için keyifli okumalar dileriz!
Röportajın okuyucuları için kariyer yolculuğunuzdan biraz bahsedebilir misiniz?
Boğaziçi Üniversitesi İktisat Bölümü’nün ardından ODTÜ’de Endüstri ve Organizasyonel Psikoloji yüksek lisansını tamamladım. Üniversite ikinci sınıftan bu yana İnsan Kaynaklarında çalışmak istediğimi biliyordum ve bütün stajlarımı İnsan Kaynakları alanında yaptım. Kişisel yaklaşımım ve İktisat’taki matematik bazlı eğitimi biraz daha sosyal hale getirebilmek adına özellikle Psikoloji Birimi altında Endüstri ve Organizasyonel Psikoloji yüksek lisansını tamamlamak istedim. Hem farklı bir üniversitede hem de farklı bir bölümde yüksek lisans yapmanın bana farklı düşünebilme, farklı bakış açılarına adapte olabilme gibi özellikler kattığını düşünüyorum. 2004 yılında, o dönemde Eczacıbaşı’na ait olan Çerkezköy’deki ilaç hammaddesi üreten fabrikasında İnsan Kaynakları Uzman Yardımcısı olarak başladım, ardından bugün Eczacıbaşı Tüketim Ürünleri olan FMCG şirketinde İnsan Kaynakları Uzmanı olarak devam ettim. 2008 yılında global şirkette çalışma deneyimini elde etmek adına Nokia Siemens Network’te İnsan Kaynakları İş Ortağı olarak başladım ve üçüncü yılın sonunda Türkiye ve Kazakistan İnsan Kaynakları Müdürü iken, Shell İnsan Kaynakları’na İş Ortağı ve İK Hizmetleri Yöneticisi olarak transfer oldum. Son 10 yılda Shell bünyesinde farklı iş birimlerine İş Ortaklığı yapmanın yanı sıra, 3,5 yıl kadar Shell Global İnsan Kaynakları’nın bir parçası olarak Global İş Değerlendirme Uzmanı ve Organizasyonel Dizayn Danışmanı olarak görev yaptım. 2018 yılından beri de Shell Türkiye İnsan Kaynakları Direktörü ve Shell & Turcas Petrol A.Ş. İcra Kurulu üyesi olarak görev yapmaktayım. Ayrıca 2019’dan bugüne YASED’de İstihdam ve Nitelikli İşgücü Çalışma Grubu başkanlığını yürütüyorum ve 2016’dan beri de Özyeğin Üniversitesi’nde Global Organizasyonlarda Çeşitlilik ve Dahiliyet dersini veriyorum.
Çalışma hayatınızda benimsediğiniz ilkeler nelerdir?
Shell’in de ana değerleri olan Dürüstlük, İnsana Güven ve Bütünlük ilkeleri benim de temel değerlerimi özetlemektedir. Birbirlerine güven duyan insanlar ancak çözüme, ilerlemeye, gelişime odaklanabilirler. Aksi takdirde kişinin öncelikle kendini korumak gibi bir içgüdüsü ortaya çıkacaktır ve bu da çalışılamaz bir ortama neden olacaktır. Ayrıca ögrenmeye açık ve esnek olmak da her ne kadar değer olarak değerlendirilmese de benim için çalışanlarda olmazsa olmaz öneme sahip iki özelliktir.
Kariyerine insan kaynakları departmanı bünyesinde başlamak isteyen veya rotasını insan kaynaklarına çevirecek olan adaylara tavsiyeleriniz neler olur?
İnsan Kaynakları her ne kadar bir destek fonksiyonu olarak gözükse bile şirketin bütün stratejik kararlarının içinde olan, en kritik bilgilere her seviyesinde vakıf olan bir birim. Ben bu nedenle çok güçlü bir alan olduğunu da düşünüyorum. Sürekli olarak çatışmayı gerektiren durumlar içinde kalabiliyoruz. Bazen çalışanlarla bazen ise yönetim ile, bu da duygusal dayanıklılık gerektirir. İnsan Kaynakları’nda çalışmak sabır isteyen bir iştir. İnsanlarla sürekli iletişimde olmaktan keyif alan arkadaşlarımıza bu alanı öneririm. Nitekim, bu iletişim zaman zaman da çok duygusal iletişimler yapabilmeyi, insanların hayatlarını tamamen değiştirecek olumsuz kararları verebilmeyi gerektirir. Bu nedenle, etik gelişimin de yüksek olması beklenir.. Kapsam olarak farklı alanları vardır, ki bu da çeşitlilik arayabilecek arkadaşlarımıza değişim ve gelişim olanağı sağlayabilmektedir.
Bir insan kaynakları profesyoneli olmanın en zor yanı sizce nedir?
Bir yandan şirket çalışanlarının çıkarlarını korurken öte yandan şirketin menfaatlerini gözetmek bir İnsan Kaynakları profesyonelinin en zor görevi olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak bu noktada , her zaman şirketin vizyonu ve misyonu çerçevesinde doğruluk, eşitlik ve kapsayıcılık yaklaşımı ile en uygun iletişimi yapmak aynı zamanda tüm paydaşlar ile şeffaflığı korumanın en doğru yol olduğu kanaatindeyim. İnsan Kaynakları’na kişiler çoğunlukla bir sorunları olduğu zaman gelirler. Her ne kadar iyi insani ilişkileriniz olsa da kişinin kendi çıkarına dokunan bir durum varsa, sizi artık arkadaşından ziyade şirketi koruyan bir İK olarak görebilirler. Eğer duygusal dayanıklılığınız yüksek değilse ya da empati kurmada zorlanıyorsanız, çok yıpratıcı bir durum olabilir.
Shell Türkiye’de genç yeteneklere yönelik ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Staj, MT işe alım programlarınız ve genç yeteneklere yönelik projeleriniz hakkında kısaca bilgi verir misiniz?
2,5 senedir Shell X-Mile adı altında bir Tersine Mentorluk programımız var. Program kapsamında, üst düzey Shell Liderleri gençler tarafından mentorluk alıyor. Her liderin 3 genç mentor bulunuyor. Bu sene ilk defa üniversite öğrencilerini de programımıza dahil ettik. Böylece X, Y ve Z kuşaklarını aynı platformda buluşturabildik.
Covid ile beraber Online Staj Programı’nı hayata geçirdik. Shell olarak 3 farklı grupla, YASED’deki üye şirketlerle beraber egitim/staj programları gerçekleştirdik.
Koç Universitesi ile beraber bir Enerji Dönüşümü Sertifika Programı hazırladık. Şirketler açısından üniversite iletişiminin çok değerli olduğuna inanıyorum. Bu alandaki çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz.
İyi bir yönetici olabilmek için bireysel başarının yanında iyi bir ekiple de çalışmanın önemli olduğunu söyleyebiliriz. Siz ekibinizde çalışacak ideal bir adayın nasıl biri olmasını istiyorsunuz?
Bir yöneticinin ekibi kadar iyi olduğunu düşünüyorum. Bazı durumlarda bu kişilerin iyi olmasında, bazı durumlarda ekibin bir arada iyi olmasından, bazı durumlarda ise iyi yönetebilmekten kaynaklanabiliyor. Benim ekibimden esas olarak beklediğim şey, ögrenmeye ve denemeye açık olmak. O zaman güzel işler yapabiliyoruz, yenilikçi işler çıkarabiliyoruz. Bu konuda aslında ekibimin biraz şanssız olduğunu da düşünüyorum zira ne zaman bir nedenle boş kalsam (yıllık izin ya da sakin bir çalışma haftası gibi) bir fikirle karşılarına çıkabiliyorum. Sağ olsunlar, çoğunlukla benim bu hevesimin peşinden gelebiliyorlar ama her zaman iş yogunluğu içinde bunu sağlamak mümkün olmayabiliyor. Ayrıca ben normalden biraz fazla çalışan biriyim. İşkoliktim artık o seviyede değilim ama bu ister istemez ekipten beklentimi de şekillendiriyor. Çalışmayı seven arkadaşlar benimle daha kolay çalışabiliyorlar.
Son olarak kendilerini yöneten kişileri ekibimde isterim. Özellikle Covid ile beraber evden çalışmalar, kişilerin hedef odakları olmalarını sağladı. Neyi ne zaman yaptığından öte, yetişmesi gereken zamana kadar istenen kalitede yapılmasını sağladı. Bu gerçek bir öz disiplin gerektiren ve benim için de önemli olan bir konu.
Shell Türkiye olarak pandemi sürecine nasıl hazırlandınız ve bu süreci nasıl yönettiniz?
Genel olarak buna hazırlanma gibi bir durum söz konusu olmadı. Türkiye’de ilk vakanın görülmesinin hemen ardından, 16 Mart günü Merkez ofis ve saha satış ekiplerimiz evlerinden çalışmaya başladı. Bizim en büyük avantajımız, öncesinde esnek çalışma politikamızın olması oldu. Ayrıca IT alt yapımız herhangi bir iş aksaklığı senaryosuna göre sürekli olarak test ediliyordu ve o da hazırdı. Biz işlerde herhangi bir aksaklık olmadan 17 Mart’ta evlerimizden devam ettik. Bu süreçte çalışanlarımızı bilgilendirmeye ve şeffaf iletişime çok önem verdik. Bu doğrultuda, Ülke Başkanımız ve CEO’muzla periyodik toplantılar ve kahve sohbetleri gerçekleştirdik. Ofis, fabrika ve tesislerimizde gerekli tüm hijyen tedbirlerini aldık ve aldığımız tedbirlerle ilgili e-dergi hazırladık. Çalışanlarımızın sağlığı ve güvenliğinin bizim en büyük önceliğimiz olduğunu her defasında vurguladık. Çalışanlarımızın psikolojisi de odaklandığımız konuların başında geliyordu. İş yeri hekimimizle, psikolog ve diyetisyen ile gerçekleştirdiğimiz seanslarla, çalışanlarımızın bu süreci sağlıklı bir şekilde atlatmaları için onlara destek olduk. Çalışan Destek Programımız sayesinde desteğe ihtiyacı olan çalışanlarımıza yardımcı olabildik. Hareketsiz bir hayatın ortaya çıkarabileceği olumsuzlukları önlemek adına ergonomi seansları düzenledik ve çalışanlarımızın evlerindeki çalışma ortamlarını düzenleyebilmeleri adına onlara maddi destekte de bulunduk. Çalışanlarımızın evlerine hijyen kitleri gönderdik. Vakaların yoğun olduğu ve evde kalınması gereken süreçte “Evde Kalın” serileri paylaştık ve eğlenceli “challenge”lar organize ettik.
Bu süreçte çalışanlarınızı işe bağlı tutmak ve motive etmek adına neler yaptınız?
Bu süreçte çalışanlarımıza hem fiziksel hem psikolojik olarak destek olmaya çalıştık. Bu noktada şirket olarak iletişim en önem verdiğimiz konulardan biriydi. Çalışanlarımızla açık ve şeffaf bir iletişim kurmayı tercih ettik. Yaptığımız genel şirket toplantılarında çalışanlarımızdan sorular topladık ve hepsine açık bir şekilde yanıt verdik. Üst düzey liderlerimiz ekiplerle kahve sohbetleri gerçekleştirdi ve bu seanslarda da çalışanlarımıza manevi destek vermenin yanı sıra sorularını açık yüreklilikle yanıtladılar. Bu dönemde yöneticilere de yönelik pek çok seans düzenledik. Yöneticiler de aslında birer çalışan oldukları için, öncelikle kendilerini anlayarak kendi psikolojilerinin iyi olmasını sağlayıp daha sonra ekiplerine odaklanmalarını istedik. Ayrıca çalışanlar arasında farklı konular özelinde destek grupları oluşturarak psikolog eşliğinde farklı seanslar düzenledik.
Çalışanlarımızın gündemden farklı noktalara odaklanabilmeleri adına farklı sağlık alanında uzmanlarla yaptığımız sohbetlerin dışında online eğlence aktiviteleri düzenledik. Yemek yapma, origami, resim yarışması gibi aktiviteler bunlara örnek olarak verilebilir. Ayrıca her sene düzenlediğimiz artık gelenekselleşen Shell Çocuk Günü’nü 2021 yılında online olarak düzenledik. Uçurtma yapımından Bilim atölyesine kadar pek çok farklı atölyenin yer aldığı aktivitemiz çalışanlarımız ve çocukları tarafından büyük ilgi gördü. Aynı şekilde bu sene ilk defa Shell Genç günü düzenledik. Shell Genç Günü’nde de çalışanlarımızın lise ve üniversite çağındaki çocuklarına, kariyer hedeflerini belirleyebilmeleri adına destek olacak farklı online seminerler düzenledik. Tersine Mentorluk programımızı da online hale getirerek devamını sağladık.
Youthall’u takip eden genç yeteneklere kariyer hayatlarında neler tavsiye edersiniz?
Günümüzde, her şey çok hızlı şekilde değişiyor ve bu değişime ayak uydurmanın önemi her geçen gün daha da artıyor. Bu nedenle genç okurlarımıza tavsiyem; yeni trend ve teknolojileri yakından takip etmeleri, araştırmacı olmayı asla elden bırakmamaları olacaktır. Bunun yanı sıra, her alanda gelişim odaklı olmak da en kritik noktalardan biri. Sizi bu anlamda bir adım öteye taşıyabileceğini, fark yaratabileceğini düşündüğünüz her programa, eğitime dahil olmaya çalışın. Çok yönlü olmak yaptığınız her işte fark yaratmanıza yardımcı olacaktır. Bunu sadece farklı işyerlerinde çalışmak ya da farklı departmanlarda çalışmak olarak da düşünmeyin, mümkün olduğunca iş dışında kendinize yeni bilgiler, görgüler katmaya çalışın. Eğer kurumsal şirketlerde bir kariyer hedefliyorsanız, kısa dönem – uzun dönem staj fırsatlarını mutlaka değerlendirin. Ayrıca üniversitelerin öğrenci kulüplerinde aktif rol almanız, iş hayatına hazırlanmanıza yardımcı olacaktır. Bu zorlu yolda en önemli şey, ne istediğinizi keşfetmeniz ve bir hedef belirleyerek emin adımlarla ilerlemeniz. Son olarak şunu söylemek isterim ki; hangi alanda çalışıyor olursanız olun, yaptığınız işe değer katmayı odağınızdan çıkarmayın. Tüm öğrencilerimize yeni eğitim döneminde başarılar dilerim.
Shell Türkiye’ye ve Eda Güzeldemir Demiray’a bu samimi ve faydalı yanıtları için çok teşekkür ediyoruz. Humanspire ile yeni bir röportajda buluşmak dileğiyle, Youthall‘u takipte kalın!