Çoğu uzmana göre, 21. yüzyıldaki yapay zeka devrimiyle birlikte modası geçmek üzere olan liberal sosyal düzenin zihinlerimize enjekte ettiği bireysellik kavramının karşısında; büyük şeyler başarma ve fark yaratma arzumuza giden yolda "iş birliği ve birliktelik" anlamlarıyla bizi bekleyen sihirli bir kavram, "ekip çalışması" kavramı.
"It is all collaboration, not isolation, the great things are achieved."
Büyük başarıların iş birliğiyle elde edildiğine yönelik olan bu sözü çok severim. Bu sözün, ekip çalışmasının önemini mükemmel bir şekilde özetlediğine inanıyorum.
Peki neden? Neden bireysel çabalarla elde edilemeyen bazı büyük başarılar, güçlü bir ekiple mümkün hale gelir?
Çağ ilerledikçe, teknoloji ve bilgi akışı hızlanıyor ve keşfedilmeyi bekleyen şeyler giderek daha karmaşık hale geliyor. Bu noktada, bir şeyleri yalnız başarma kavramı, 21. yüzyılın dinamiklerine tamamen zıt bir fikir olarak öne çıkıyor. Büyük başarılar elde etmek için artık bireysel çabaların ötesine geçmek, bir ekip oluşturmak ve iş birliği yapmak gerekiyor. Ekip içinde her bir birey, kendi alanındaki uzmanlık ve deneyimleriyle katkıda bulunarak, ortak hedefe ulaşmada önemli bir rol oynuyor. Bu sayede, birlikte çalışarak, büyük ve önemli işler başarmak mümkün hale geliyor.
Örneğin büyük ölçekli projeler ve inovasyonlar, genellikle tek bir kişinin sınırlarını aşan karmaşıklıklara sahip olduğu için farklı uzmanlıklara, bilgi birikimlerine ihtiyaç duyar. Bir uzay aracının inşası, bir tedavi yönteminin geliştirilmesi veya bir teknoloji devriminin gerçekleştirilmesi gibi alanlar, farklı uzmanlık alanlarından gelen insanların iş birliği yapmasını gerektirir. Ekip çalışması, her bireyin kendi uzmanlık alanında en iyi performansını sergilemesini ve bu yeteneklerin sinerji yaratmasını sağlar. Bu sayede, bireysel olarak ulaşılması zor olan başarılar, ortak çabalar sayesinde kolektif zaferlere dönüşür.
İşte bu yüzden, gerçekten büyük başarılar yalnızca birlikte çalışarak elde edilebilir.
________________________________________
Bir Antitez Olarak Sinerji
Ekip çalışması, her bir bireyin eşsiz yetenekleri ve bakış açılarıyla harmanlandığında ortaya çıkan o büyülü güçtür ve şüphesiz ki birçok dinamiği barındırır. Ancak benim için ekip çalışmasının önemini anlamak, İLERİDE Programı'nın “Takım Çalışması ve İletişim Eğitimi”inde öğrendiğim ve beni oldukça etkileyen “Plantanziekte” kavramının derinliğini kavramakla başlıyor. Felemenkçe'de "bitki hastalığı" anlamına gelen bu kelime, ekip çalışması bağlamında ekip üyelerinin uyumsuz çalışmasının projeye nasıl zarar verebileceğini simgeliyor.. Tıpkı hastalıklı bitkilerin diğer bitkilere zarar vermesi gibi uyumsuzluk da ekip içinde yayılabiliyor ve projeyi zayıflatabiliyor. Bu tür bir ortamlarda, başarıya ulaşmak neredeyse imkansız hale geliyor.
Uyumsuzluğun getirdiği olumsuzluklara karşı sinerji’nin yaratıcı gücünü savunarak, daha başarılı projeler ve daha sağlam ekipler kurmak mümkün müdür?
Plantenziekte'nin karşısında bir antitez olarak sinerji kavramı duruyor. Sinerji, iki veya daha fazla unsurun bir araya geldiğinde tek başına yapabileceklerinden çok daha büyük bir etki yaratması anlamına gelir. "Plantenziekte", uyumsuzluk ve zarar verme anlamlarını taşırken, "sinerji" ise uyum ve iş birliği anlamlarını temsil eder. Stephen Covey’in “Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı” kitabında belirttiği gibi "Sinerji, ekip üyelerinin bireysel çabalarının toplamından daha büyük bir değer yaratmasını sağlar."
Peki İLERİDE Programı, bizi gerçekten İLERİYE taşıdı mı?
"Küçüklüğümden bu yana hep çevreye duyarlı ve öğrenmeye meraklı biriydim. Araştırmalarım sonucu edindiğim bilgiler de beni hep yeni sorular sormaya; sorduğum yeni sorular da yeni değişiklikleri sorgulamaya itiyordu. Ama bu değişiklikleri deneyimleyebileceğim imkanlarım, ekibim, bilgi birikimim o zamanlarda yoktu. Şu an bana bir şeyleri daha iyi yapabileceğimiz motivasyonunda eşlik edebilecek ve her şeyden öte süreçte pek çok şey öğretecek, doğrudan kaygı duyduğum meselelere odaklanan bir ortam arayışı içerisindeyim."
Programa başvururken, hedef kitlesinde olduğumdan emin bir şekilde büyük bir heyecanla söylemiştim bu sözleri. Gün sonunda, ne mutlu bana ki, bu yazıyı aynı heyecanla sizlerle paylaşabiliyorum. Çünkü İLERİDE Programı, sadece beklentilerimi karşılamakla kalmadı, aynı zamanda bana daha iyi bir dünya için adım atma cesareti verdi. Küçüklüğümden beri duyduğum çevre duyarlılığı ve öğrenme merakı, bu programda daha da güçlendi. Artık doğrudan kaygı duyduğum meselelere odaklanarak, başarılı bir ekiple birlikte somut değişimler yapabileceğimizin farkındayım. İLERİDE, sadece beni değil, çevremi ve gelecek nesilleri de olumlu yönde etkileyebileceğim bir yolculuğun başlangıcı oldu.
Program süresince, farklı disiplinlerden gelen bireylerin bir araya gelerek ortak bir amaç doğrultusunda çalışması, her seferinde yeni dünyalar keşfetmemizi sağladı. Her bir eğitmen -programın ileriye yönelik vizyonu ışığında dünyanın farklı yerlerinden eğitimlere katılan ve aynı amaca destek veren birer ekip üyesiydiler aslında. Kendi alanındaki bilgisi ve deneyimiyle programa değer kattı; bu da sadece bireysel başarımızı değil, kolektif başarımızı da kuvvetlendirdi.
Ekip çalışması, benim için her bireyin kendi yeteneklerini ve bilgilerini kolektif bir amaç için seferber ettiği bir yolculuktur; her projede, her takımda yeni dünyalar keşfetmek, yeni insanlar tanımak ve birlikte daha büyük başarılara ulaşmak için bir fırsattır. Shell Gençlik Sosyal Yatırım Programı İLERİDE bu anlamda bana, iş birliğinin ve sinerjinin gerçek gücünü gösterdi. Ekip çalışmasının gücüne olan inancım ve bu alandaki yetkinliklerim, benim için her zaman yol gösterici olacak. Bu harika programın bir parçası olabildiğim için kendimi çok şanslı hissediyorum.
Kübra Holt - İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Bilgisayar Mühendisliği Öğrencisi