İLERİDE Yolculuğunda İlk Adımlar | Youthall
En güncel teknoloji haberleri ve ilham veren girişim hikayelerini keşfetmek için hemen youthtech.co’ya göz atın!

İLERİDE Yolculuğunda İlk Adımlar

10 Nisan 2025
İçeriği Paylaş:

İLERİDE Programı’nın Öğrenme Modülü’nün 5. haftasından selamlar. Bu programa başvuru yapmadan önce programı incelerken kafamda eğitim sürecini birkaç adıma bölmüştüm bunlar; öğrenme-değerlendirme, farkındalık, uygulamada ihtiyacımız olan araçlar ve uygulamaya geçişti.

Öğrenme ve Değerlendirme kısmını ilk 4 haftada tamamladık ve notlarımı incelerken programın tasarlanış aşaması hakkında yeniden bir hayranlık duyduğumu söylemem gerekiyor.

Oryantasyondan sonra ilk toplanışımızda Cengiz Kayhan Bey ile öğrenmeyi öğrenme konusunda çok keyifli bir sohbet ettik. Burada geçirdiğimiz zamanı ders olarak sınıflandırmak istemiyorum, çünkü burası alıştığımız ders/öğretmen/öğrenci gibi kavramlardan oldukça uzak, geçirdiğimiz zamanın oldukça güzel bir sohbet havasında ilerlediği, anlatılan konunun merak edildiği kadar anlatıcının da sizin cevaplarınızı merak ettiği aynı zamanda değer verdiğini hissettiğiniz bir alan. Sohbetimize “ne olduğunda tam olarak öğreniyoruz” sorusuyla zihin jimnastiğiyle başladık, ardından benim için üzerinde en çok düşünmeyi sevdiğim “öğrenmeyi durdurmak mümkün mü?” sorusu geldi ve günün sonunda “madem durduramıyoruz o zaman en iyisini yapalım” motivasyonuyla o günü bitirmeme de sebep oldu :).

Bu kısmın ardından Deneyimsel Öğrenme kuramı hakkında konuştuk. Öğrenme şekillerimiz, bakış açımız, düşüncelerimizle hepimiz farklı birer bireyiz ve burada da tam olarak bundan bahsettik ve önce kendimizi (öğrenme biçimimizi) tanıma, ardından bu yolda kendimizi nasıl geliştirebileceğimiz hakkında sohbet ettik. Önce Cengiz Bey ilk kıvılcımı çaktı ve bize yürüyeceğimiz yolu gösterdi gibi hissettim. Sonrasında sorduğu sorular üzerine düşünüp etkinlikteki arkadaşlarımı dinledikçe kendime “yol belli, hadi koş Hakan” sözü söylenmiş gibi hissettim.

Ardından ikinci hafta Ediz Dikmelik Bey’in analitik düşünme olarak başlayan ve eleştirel düşünme olarak devam ettiğimiz sunumuna başladık. Ediz Bey, sunumunda bu eğitimin normalde bir senenin üstünde sürdüğü bilgisini bize verdi; bir sene değil bir ömür boyunca aklımızda taşıyacağımız tohumları ekip günü bitirdi. Eleştirel düşünme her şeyden önce konu hakkında sistematik ve dikkatli düşünmeydi, programın ilerleyişi ile ilgili beni büyüleyen kısım da buradaydı.

Önceki eğitimde bilgiyi nasıl edineceğimizi, yanımızda taşıyacağımızı öğrendik fakat bilgi dediğimiz ham bir olgu, bizim bunu işlememiz değer katmamız gerekiyordu ve bu toplantımızda da tam olarak bunun üzerinden gittik. Günün sonunda Ediz Bey’in önerdiği Hızlı ve Yavaş Düşünme kitabıyla da yıllar önce kaybettiğim düzenli okuma alışkanlığımı tekrar kazanmak için ilk adımları attım. (aynı zamanda yazma motivasyonumu da yine Ediz Bey sayesinde kazandım.)

Bir sonraki haftada ise Mete Yurtsever’den Tasarım Odaklı Düşünce konusunda oldukça güzel bilgiler edindik. Bu hafta ben yeni bir yol arkadaşı edindim. Bahsettiğim yol arkadaşı Mete Bey’in uzun zamandır ilerlettiği ve bu konuyu işlediği “Değer Yaratmanın Formülü” podcast serisi. Eğer bu eğitimi merak ediyor ve bu yazıyı buraya kadar okuduysanız kesinlikle oraya da bir şans vermenizi öneririm. Bu da benim için bahsettiğim bölümün bir diğer adımıydı, evet bilgiyi nasıl edineceğimizi, üzerine nasıl düşünüp bu bilgiyi işleyeceğimizi öğrenmiştik fakat ne üzerine düşünecektik? İşte bu sorunun cevabını da bu eğitimde aldık, sorunu nasıl tanımlarız, hangi insanlardan geri dönüş almalıyız ve aldığımız geri dönüşleri nasıl değerlendirmeliyiz gibi konular hakkında uzun uzun konuşup bunlar üzerinde nasıl ilerleyeceğimiz hakkında haritalardan bahsettik.

Bu eğitimde bana farklı bir bakış açısı katan içgörü kavramıyla tanıştım. Mete Bey’in anlatımı ile içgörü; aldığımız her fiziksel, rasyonel kararın altında duygusal ve sosyal sebeplerin yattığı ve bizim sorunları dinlerken bu içgörüye ulaşmamız gerektiğiydi. Ben bir makine mühendisliği öğrencisiyim ve sebep sonuç ilişkilerini sadece fiziksel sebepler üzerinden kurduğumu, sosyal ve duygusal sebepleri işin içine katarken aslında köreldiğimi ve bu konu üzerine düşmem gerektiğini Mete Bey’in yaptırdığı örneklerde oldukça net şekilde fark ettim.

Bu mükemmel deneyimi yaşamama ve zihnimi tanıma sürecinde bana destek olan hem Shell Türkiye ve Bilim Virüsü ekiplerine hem de bu süreci bize aktaran tüm eğitmenlere çok sevgiler.

Hakan Akça - Beykent Üniversitesi Makine Mühendisliği Öğrencisi