Ofislerde çalışırken ‘’Bugün zaman nasıl geçti anlamadım.’’ ve ‘’Yine işim bitmedi.’’ gibi cümleleri fazlasıyla çok duyarız. Durum böyle olduğunda genelde iki senaryo vardır. Ya işlere akşam devam edilecektir ya da işler ertesi güne sarkacaktır. Her iki senaryoda da kimsenin yüzünde güller açmayacağını ve bunu yaşayan çalışanların çoğu zaman söylene söylene çalışacağını bilirsiniz. Kimsenin işlerini bile bile geciktirmeyeceğini varsaydığımızda böyle durumlar yaşandığında günün aslında verimsiz çalışılmış bir gün olarak geçtiğini rahatlıkla anlayabiliriz. Peki pek çok kişi bu durumdan yakınırken etrafınızda işleri bitmediği için söylenmeyen birilerini gördünüz mü? Cevabınız evet ise muhtemelen onlar da şimdi size önereceğimiz yöntemleri uyguluyorlardır.
Özellikle büyük bir iş kalemi önünüze geldiğinde onun neresinden tutacağınızı bilemeden çaresizce her tarafına saldırmanız size fayda sağlamayacaktır. İşin kendisini belirli bölümlere ayırıp, önceliklendirmeler yaparak planlayabilirsiniz.
Multitask olmak kulağa çok havalı gelse de çoğumuzun verimsiz çalışma nedenlerinin başında multitask olmaya çalışmak geliyor. Multitask olmaya çalışmak çoğu zaman bir işi sonuçlandırmadan diğerine geçmemize neden oluyor. İşlerin daha hızlı bitmesini istememiz oldukça iyi niyetli bir eylem ama işler hızlı bitsin derken hata yapma payımız oldukça fazla.
Gün içinde katıldığımız toplantıların büyük bir kısmı çoğu zaman fazladan vaktimizi almaktan başka bir işe yaramıyor. Size gelen toplantı davetini, toplantının konusuna göre geri çevirmekten çekinmeyin. Özellikle katılacağınız toplantıda herhangi bir fikir geliştirilmesi yapılmayacaksa ya da sizin o toplantıda %100 bulunmanız gerekmiyorsa gününüzü ve işinizi bölmeyin.
Özellikle kalabalık grupların olduğu açık ofislerde sohbet ortamının oluşması oldukça hızlı olur. Mesai sırasında edilen sohbetlerin süreleri ne kadar uzarsa başladığınız işe geri dönüp odaklanmanız ya da sıradaki bir işe başlamanızı bir o kadar zorlaştıracaktır. Öte yandan elimizin her an altındaki sosyal medyada geçirdiğimiz fazla zaman da işteki verimimizi oldukça düşüren bir durum olabilmekte. Size tavsiyemiz derin sohbetlere dalıp gitmeden ya da Instagram hikayelerinde kaybolmadan önce saatlerinizi kontrol edin.
Aralıksız çalışmak, uzun saatler aynı ekrana bakmak hatalara açık davetiye çıkartır. Özellikle aynı pozisyonda oturmak omurgamız ve dolayısıyla beden sağlığımız için oldukça sakıncalıdır. Ara vermeden çalışmanızın daha fazla iş bitirmenize yardımcı olacağını düşünüyorsanız ne yazık ki yanılıyorsunuz. Gün içinde belli aralıklarda mola vermeniz ve tazelenip yeniden işinizin başına dönmeniz daha verimli çalışmanıza yardımcı olacaktır. Bu arada molalarda iş konuşmamayı da unutmayın!
İnsan sosyal bir varlıktır ve yaşamaya devam etmek için de diğer insanlara ihtiyaç duyar. Bu hayatta geçerli olan durum ofislerimizde de geçerlidir. Özellikle kollektif çalışma içerisinde olmak zorunda olan ofis çalışanlarının birbirleri ile iletişimde olmaları verimli çalışma ortamının yaratılması için çok önemlidir. Özellikle işin içinden çıkamadığınız ve yardıma ihtiyaç duyduğunuz anlarda yardım istemek sizi daha az başarılı biri yapmaz.
İnişler ve çıkışlarla dolu iş hayatımızda bazen bazı küçük değişiklikler büyük değişimlere yol açabilir. Aynı hayatta olduğu gibi iş hayatında da dönem dönem tökezleriz ve çıkış yolu ararız. Biz bu yazımızda verimili çalışmanıza olanak sağlayacak küçük tavsiyeler üzerinde durduk. Tavsiyelerimizin çıkış yolu arayan çalışanlara yardım etmesini dileriz.