Yaratıcılık ve İnovasyonun Kesişim Noktası: Teknoloji

Günümüz dünyasında her geçen saniye yeni bir keşif, yeni bir bilgi ve yeni bir oluşum keşfedilmektedir. Hayat ve bilgiler çok hızlı akmakta; LinkedIn’de gezerken bile yapay zeka (AI) ile oluşturulan videolar ve fotoğraflar görüp hayran olmaktayız. Belki de ödevlerimize yardım eden GPT'den yakınan akademisyenlerimizin serzenişlerine bile rastlıyoruzdur. AR-GE projelerine harcanan milyon dolarları ve ortaya çıkan verileri takdir ediyoruz. Yapılan envai çeşit davranış araştırmalarına bakarak “Acaba ben de böyle miyim işyerinde?” diyoruz. Bütün bu güzellikler ve gelişmeler, dünyanın daha inovatif, daha yaratıcı bir hale gelmesiyle, yani teknolojinin gelişmesiyle ilgilidir.

İnovasyon ve yaratıcılığın kesiştiği en iyi noktanın teknoloji olduğunu düşünüyorum çünkü yaratıcı fikirlerimizin pratiğe dökülebilmesi onları inovatif yapar; inovatif fikirlerin pratik uygulaması da somut olarak teknolojiye denk gelmektedir. Dünyamızın teknolojiye, inovasyona ve yaratıcılığa ihtiyacı vardır çünkü;

● Merak ve Keşfetme İsteği: İnsanoğlu olarak merak ve keşfetme, üretme isteğimizin doyurulması gerekmektedir.

● İklim Krizi: Dünyamız, iklim kriziyle karşı karşıyadır. Tek gezegenimizi erkenden kaybetmeden acilen karbon ayak izlerimizi düşürmeli ve sürdürülebilir bir hayata geçiş yapmalıyız. Bunu gerçekleştirebilecek tek şey yenilikçi ve uygulanabilir teknolojilerdir.

Şimdi gelin, kısaca dünyanın bu alandaki son durumuna sayısal verilerle bir göz atalım:

● Global İnovasyon Endeksi (GII) 2023: İsviçre, İsveç, ABD, Birleşik Krallık ve Hollanda en inovatif ülkeler arasında yer alırken, OECD verilerine göre en yüksek AR-GE harcamaları ABD, Çin, Japonya, Almanya ve Güney Kore tarafından yapılmaktadır.

● WIPO Verileri: 2022 yılında en fazla patent başvurusu Çin, ABD, Japonya, Güney Kore ve Almanya tarafından yapılmıştır. Bu ülkeler, inovasyon ve yaratıcılığın teknolojiyle birleştiği küresel merkezler olarak öne çıkmaktadır.

● İnovasyon Kümeleri: Silikon Vadisi (ABD), Shenzhen-Hong Kong (Çin) ve Tokyo-Yokohama (Japonya) gibi bölgeler, inovasyon kümeleri olarak bilinmekte ve dünya genelindeki teknolojik gelişmelerin merkezinde yer almaktadır.

Dünya bu haldeyken ben de kendime sormadan edemedim, ben bu süreçte neredeyim?

Teknolojiye bu kadar ihtiyaç duyulan bu dünyada bilgileri harmanlayarak nokta atışı çözümler bulmak için yaratıcı ve inovatif olmanın, bu düşünce yapısına ulaşmanın özellikle benim gibi genç nesiller için çok önemli olduğunun farkındayım. Hala bu sürecin bir öğrencisi olduğumu ve her zaman bu yolda öğrenci olmaktan zevk alacağımı biliyorum.

Yaratıcılığımı ve inovatifliğimi artırmak için farklı disiplinlerde, alanlarda, fikirlerle ve insanlarla çalışıyorum. Fikirleri ve insanları tanımanın, fırsatları yakalama ve çözümleri uygulama, geri bildirim alabilme konusunda beni geliştireceğine, inovatif düşünmeye iteceğine inanıyorum.

Teknoloji kısmı için de STEM alanında çalışan, mesleğini çok seven biri olarak yeni teknolojiler geliştirmek ve geliştirilmesinde rol oynamak için çalışıyor ve öğrenebildiğim kadar çok teknoloji, uygulama ve bilgi öğreniyorum.

Özellikle Shell İLERİDE Programı sayesinde bu becerilerin öneminin farkına vararak kendimi geliştirmem gereken noktalara daha iyi odaklanabildiğimi düşünüyorum. Başta bu eğitimleri bize veren Mete Yurtsever ve Ferhat Demir'e, Shell Türkiye ve Bilim Virüsü ekibine teşekkürlerimi sunuyorum.

Peki ya siz, dünyayı ve kendinizi bu sürecin neresinde görüyorsunuz?

Hilal Arslan - Gebze Teknik Üniversitesi Malzeme Bilimi ve Mühendisliği Öğrencisi