Gelişmek ve ‘İlerle’mek

Gençlik Sosyal Yatırım Programı İLERİDE’de katılımcılar, dahil oldukları öğrenme programının ardından İş Simülasyonunda iş dünyasının karmaşık sorunlarını çözmek için pratik deneyimler kazanırken, takımlar kurarak dünyanın karmaşık sorunları için sürdürülebilir çözümler sunabilecek projeler geliştiriyorlar. Bu grup çalışması, onlara hem ekip içinde çalışma yeteneğini hem de sürdürülebilirliğin iş dünyasındaki önemini anlama fırsatı veriyor.

Programın sonunda, gençler proje sunumlarıyla yeteneklerini ve fikirlerini alanında uzman jüri üyelerinin karşısında ifade ediyorlar. Bu süreçte, projelerini geliştirmek için değerli geri bildirimler ve öneriler alma fırsatı yakalıyorlar. Bu deneyimin, programın her adımında olduğu gibi gençlerin hep ileride olmasına katkısı ölçülemeyecek kadar büyük.

Zeynep Coşkun - Kimya Mühendisliği Bölümü öğrencisi

Üniversiteye geçtiğim yıldan beri kendime farklı alanlarda yetkinlikler katmayı, yeni şeyler öğrenirken benimle beraber ortak hedefte çalışan bir arkadaş grubunda bulunmayı ve yaratıcı fikirlerin etrafta uçuştuğu bir ortama dahil olmayı çok istemiştim. Bu isteklerime karşılık gelen Gençlik Sosyal Yatırım Programı İLERİDE’yi keşfedince de heyecanlı bir şekilde başvurumu yaptım ve programa katılmaya hak kazandım.

Bu programda “Yeni Yüzyıl Yetkinlikleri” adı altında eğitimler alırken arkadaşlarımın eğitimler sırasındaki yorumları beni daha çok düşünmeye ve araştırmaya itti. Programın ilerleyen basamaklarında yapılan “İş Simülasyonu” ise beni gerçek anlamda iş hayatındaki bir sunuma nasıl hazırlanılması, planlama ve araştırmanın nasıl yapılması ve sunum esnasında kendimi sakin tutarak doğru ve açık bir şekilde karşımdaki kişiye ifade etmem gerektiği konusunda geliştirdi.

Şimdi ise daha ileride bulunmaktayız ve kendi projemizi geliştiriyoruz. Programa başvururken ilgimi çeken özelliklerden en önemlisi ise programın Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda ilerliyor olmasıydı. Ben de arkadaşlarım: Pelin Şengül, Deniz Tütüncü, Ali Altıner, Emirhan Kaya, Tuğçe Yetik ve Mehtap Saatçı ile beraber Erişilebilir ve Temiz Enerji, Sürdürülebilir Şehirler ve Topluluklar başlıklarını hedef alan "Green Breath" adı altındaki projemizi geliştirmeye başladık. Projemiz yosunlar ve mikroalgler gibi organizmaları kullanarak atmosferdeki karbondioksit seviyesini azaltmayı ve hava kalitesinin düşük olduğu bölgelerde iyileştirilmeye gidilmesini sağlayacak olan nefes duraklarıydı. Proje süreci boyunca takvim hazırlamayı, rapor oluşturmayı, bilgileri edindiğimiz makaleleri doğru bir şekilde seçip düzgün bir araştırmanın nasıl yapılması gerektiği konusunda kendimizi geliştirmeyi başardık. Bu süreçte düzenli toplantılar yaparak o hafta araştırdığımız konuları birbirimize sunduk. Bu şekilde herkes projenin her kısmı hakkında bilgi sahibi oldu ve kendi fikirlerini öne sürdü bunun sonucunda ise projemiz her toplantıda daha fazla gelişti.

Kendini geliştirmeye açık, dünyaya fayda sağlayacak işler başarmak isteyen bireylerin bulunduğu ve yeni arkadaşlıkların başladığı bu programda yer almaktan çok mutluyum. Çünkü en başta böyle bir çevrenin hayalini kurmuştum.