Son yıllarda, şirketlerin organizasyonel yapılarında onlarca değişim olduğunu hepimiz gözlemliyoruz. Özellikle insan kaynakları gibi bir şirketin belkemiğini oluşturan bir departmanın evrim geçirmesi ve strateji ile buluşmaya zorlanması hele şu sıralar hiç olmadığı kadar önemli diyebiliriz. İnsan kaynakları departmanları artık bir çalışan için merhaba ve elveda departmanından çok daha fazla şey ifade ediyor. İşte tam bu noktada son yılların en hızlı yayılan organizasyonel değişikliğinden HR Business Partner rolünden sizlere bahsetmek istiyoruz.
Bir şirketin ihtiyaçlarına yönelik ortaya konan hedeflerin gerçekleşmesi için departman birim yöneticileri ile insan kaynakları arasında stratejik bir köprü görevi gören bir rol olarak hayatımıza girmiştir. HR Business Partner’lar (İnsan Kaynakları İş Ortağı) şirketin büyüme hedefleri için gerekli olan tüm planlamaları gerçekleştirmeden önce hâkim olması gereken konuların başında şirketin iş modeli, mesajı, misyonu, vizyonu ve elbette rakipleri yer almaktadır. HR Business Partner, şirketin dönemsel insan kaynakları süreçleri ile değil, uzun vadedeki şirket stratejisine uygun rollerin birimlere kazandırılmasıyla, sonrasında tutundurulması ve elbette Employer Branding (İşveren Markası) için katma değer üretecek tüm projelendirmelerin üretilmesinden sorumludur.
Yukarıda da bahsettiğimiz gibi HR Business Partner rolü şirketlerin bilinen insan kaynakları departmanları mesailerinden farklı, daha stratejik planlamaya dayanan bir roldür. Gartner’a göre HR Business Partner (İnsan Kaynakları İş Ortağı) rolünün temel sorumlulukları şu maddelere dayanıyor.
1- Operasyon Yürütme: Şirketin mevcut IK politika ve prosedürlerini ölçümlemek üzerine inceler. Gerektiğinde, yönetim ile bu konularda yeni süreçler başlatır.
2- Acil Müdahaleler: Organizasyon için acil durumlarda yeni çözümler üretir. Bunu örneklemek gerekirse, çok yakın zamanda uzaktan çalışmaya zorunlu olarak geçen şirketlerin bu süreçlerinin tüm planlaması diyebiliriz.
3- Stratejik Partnerlik: Şirketin değişen tüm ekonomik, sosyolojik ya da içinde bulunduğu pazar kaynaklı değişkenlere, çalışanların var olan düzeninin bozulmasından kaçınacak stratejik çözümler tasarlaması ve üretmesi.
4- Arabulucuk: Bazı çalışan sorunları mikro durumlardan, makro sorunlara çok hızlı geçebiliyor işte bunun önüne geçmek ve çalışan ile yönetim arasındaki önemli uzlaşma görevi de yine HR Business Partner’lara düşüyor.
Bu rol şirketin uzun vadedeki stratejik hamlelerinde etkili bir rol oynayacağı için süreç planlama ve süreçlerin delegasyonu konusunda gelişmiş yeteneklere sahip olmalıdır. HR Business Partnerlerin organizasyon içerisindeki liderlik ve inisiyatif alma gibi üst düzey yöneticilik yetenekleri ise bu rolün önemini bir kez daha ortaya koyuyor diyebiliriz.
İster lokal ister global, gelebilecek her değişim durumunda hızlı pozisyon almak bu rol için çok önemlidir. Pandemi gibi tüm dünyayı ve sektörleri doğrudan etkileyen bir durumda, şirketlerin zoraki dönüşümlerindeki istihdam kaybının önüne geçilmesi için bir dizi dönüşüm aksiyonları yine bu önemli rol ve yönetim tarafında kolektif bir şekilde kurgulandığını örnekleyebiliriz. Her değişimin veya dönüşümün ayak uyduramayanları için de önlem almak da yine HR Business Partner’lara düşüyor.
Bu rol her ne kadar yönetim ve çalışan arasında bir köprü olarak konumlandırılsa da çalışanı dinlemek ve ortaya çıkabilecek sorunların önlemini almak için çoğu zaman yönetim tarafına hayır diyebilecek özgüvene sahip olmalı. Elbette bunun bir adım öncesi, çalışanlar tarafından ulaşılabilir olması ve dinleme yeteneğinin gelişmiş olması önemlidir. Günün sonunda HR Business Partner’lar hem çalışan hem de yönetim tarafı ile pazarlığa oturmaktan kaçamayacak stratejik bir rol olarak tasarlanmıştır.
Daha önce de belirttiğimiz gibi bu rol, içinde bulunduğu sektör ve şirketin iş alanlarını, şirket içindeki organizasyon şemasının nasıl çalıştığını, departmanların birbirleriyle nasıl iletişime geçtiğini çok iyi anlaması gerekir. Birbirinden farklı departman aynı zamanda birbirinden farklı kültür de demek olduğu için bu kültürel farklılaşmaya karşı her zaman esnek olması yine bu rolden beklenen bir durumdur.
İnsan kaynakları, şirket kültürünü sağlıklı yaygınlaştırma yolu elbette şirket içi influencer olarak tanımlayabildiğimiz liderler ile oluşabilmekte. HR Business Partner’ler ise bu liderlerin adeta çekirdekten yetişmesine tanık olurken, farklı görev ve sorumlulukları devretme noktasında ise gerek tecrübelerine gerekse şirketin stratejik önceliklerine göre aksiyon almalılardır.
HR Business Partner bir organizasyondaki büyük resmi görmesi ve yorumlamasına ek olarak bazı iş zekâsı yazılımlarına aşina olması gerekir. Özellikle strateji belirlerken veri görselleştirme ve departmanlar arasındaki bilgi paylaşımı gibi konular için tüm çalışanlara en çok uyacak dijital araçlar konusunda esnek olmalıdır. Bugün IK departmanları Microsoft Teams ya da Zoom gibi yeni nesil iletişim araçlarını intranet veya maillerden daha fazla kullanmaya başlaması da buna örnek olabilir.
Günümüzde işveren markasının oluşumunda bir şirketin insan kaynakları politikası ne denli önemliyse, HR Business Partner rolleri de insan kaynakları politikasının olası tüm değişkenlere karşı alınacak tüm pozisyonlamalarının en önemli askerleri diyebiliriz. Bu rolün görev tanımı ve yetkinlikleri de yakın veya uzak gelecekte bugünkü geçerliliğini yitirmese de genişleyeceğinden hiç şüphemiz yok. Zira şirketler insanlardan oluşur ve insanlar da ihtiyaçları doğrultusunda şirketlerin hep değişime gitmelerine sebep olur.